Gustave Flaubert

Gustave Flaubert

Author:Madame Bovary [Bovary, Madame]
Language: eng
Format: mobi
Published: 0101-01-01T00:00:00+00:00


34.3

— Belki uzaktan uzağa birbirlerini sevmişlerdir? diye düşündü.

Zaten Charles, meselelerin derinliğine inen insanlardan değildi. Delillerin karşısında geriledi ve belli belirsiz kıskançlığı, kederinin sonsuz genişliği içinde kayboldu.

İçinden, «Herkes ona hayran oluyordu herhalde?» dedi. Bütün erkekler, hiç şüphesiz ona göz

dikmişlerdi. Böylece, Emma kendisine daha güzel göründü ve içinde ona karşı devamlı ve azgın bir arzu peyda oldu. Bu arzu onun tasasını alevlendiriyordu ve artık gerçekleşemeyeceği için de sonsuzdu.

Sanki hâlâ yaşıyormuş gibi, hoşuna gitmek için, onun zevklerini, fikirlerini benimsedi. Rugan çizmeler satın aldı, beyaz kravatlar takmayı âdet edindi. Bıyıklarına kozmatik sürüyor, tıpkı onun gibi emre yazılı senetler imzalıyordu. Emma onu mezardayken bile baştan çıkarıyordu.

Gümüş takımlarını parça parça satmak zorunda kaldı, sonra salonun mobilyalarını sattı. Evin

bütün odaları boşalıyordu; yalnız yatak odası, onun odası, eskisi gibi kalmıştı. Akşam

yemeğinden sonra Charles oraya çıkıyordu. Yuvarlak masayı ocağa doğru itiyor ve onun

koltuğunu yaklaştırıyordu. Karşısına oturuyordu. Yaldızlı bir şamdanda bir mum yanıyordu.

Berthe, yanı başında, basma resimleri boyuyordu.

Zavallı adam, kızını bağsız potinler ve koltuğunda kalçalarına kadar yırtık bulüzlerle gördükçe bu kılıksızlığa pek üzülüyordu. Hizmetçi kadının bu işlere el sürdüğü yoktu. Fakat Berthe o

kadar tatlı, o kadar cana yakındı ki, o küçük başının, gür sarı saçlarını pembe yanakları üzerine dökerek öyle zarif bir eğilişi .vardı ki, Charles'ın içini, sonsuz bir hazla, o reçine kokan, bozuk şaraplar gibi buruk bir zevkle dolduruyordu. Oyuncaklarını tamir ediyor, ona mukavva ile

kuklalar yapıyor, yahut bebeklerinin yırtılmış karnını dikiyordu. Sonra, gözleri dikiş kutusuna, yerde sürüklenen bir kurdeleye, yahut masanın bir çatlağına sıkışıp kalmış bir firketeye ilişecek olursa, hülyaya dalıyordu. O zaman öylesine bir kederli hali oluyordu ki, kızcağız da tıpkı onun gibi kederleniyordu.

Artık kimse onları görmeye gelmiyordu. Çünkü, Jüstin, Rouen'a kaçmış, orada bakkal çıraklığı ediyordu. Eczacının çocukları da küçüğü gittikçe daha seyrek ziyaret ediyorlardı. M.

344

MADAME BOVARY

Homais, sosyal durumları arasındaki farkı göz önünde tutarak, sıkı dostluğun devamına pek

aldırış etmiyordu.

Merhem ile iyi edemediği kör ise, tekrar Bois-Guillaume bayırına dönmüş, eczacının hiçbir işe yaramayan tedavisini yolculara anlatıp duruyordu. O derecedeki, Homais şehre indiği zaman,

onunla karşılaşmamak için, Kırlangıç'm perdeleri arkasına gizleniyordu. Heriften nefret

ediyordu. Kendi şöhretini korumak için, adamcağızdan her ne pahasına olursa olsun kurtulmak

maksadıyle, el altından, hem zekâsının derinliğini, hem de kibrinin alçaklığını gösteren bir fesat dolabı çevirmeye başladı. Tam on ay süreyle, Rouen Feneri'nde ardı ardına şu kısa yazılar çıktı.

«Verimli Picardie diyarına uğrayan herkes, hiç şüphe yok, Bois-Guillaume bayırında, yüzünde

korkunç bir yara ile dolaşan bir yoksula rastgelir. Bu adam herkesi rahatsız eder, canından

bezdirir ve yolculardan tam manasıyle vergi alır. Serserilerin haçlı seferlerinden getirdikleri cüzzamı ve sıracayı umumi mahallelerimizde serbestçe teşhir ettikleri o korkunç ortaçağ

devrinde mi yaşıyoruz hâlâ?»

Yahut:

«Serseriliği yasak eden kanunlara rağmen, büyük şehirlerimizin civarı dilenci sürüleriyle dolup taşmakta devam ediyor. İçlerinde tek başlarına dolaşanlar da var. Bunlar, ötekilerinden daha az tehlikeli değildir. Şehirlerimizi idare edenler, ne düşünürler acaba?»

Sonra Homais bazı hikayeler de yaratıyordu:

«Dün Bois-Guillaume bayırında ürkek bir at...» Arkasından körün sebep olduğu bir kazanın

öyküsü geliyordu.

Sözün kısası, öylesine uğraştı ki, adamı tutukladılar. Fakat sonra salıverdiler. Adam yeniden başladı... Homais de keza. Bu bir çatışmaydı. Zaferi eczacı kazandı; zira düşmanı, ömrünün

sonuna kadar bir düşkünler evinde yaşamaya mahkûm edildi.

Bu başarı onu cesarete getirdi ve o günden sonra kaza dahilinde çiğnenmiş bir tek köpek,

yanmış



Download



Copyright Disclaimer:
This site does not store any files on its server. We only index and link to content provided by other sites. Please contact the content providers to delete copyright contents if any and email us, we'll remove relevant links or contents immediately.